Etiketler: ,

Merhaba,
Kızımız nisan ayında doğdu fakat ben en son şubat ta yazmışım. Farkettim ki yazıların üzerinde çok uğraşıyorum. Bu da doğal olarak zaman aldığı için yazı yazmaya fırsat bulamıyorum. Bundan böyle yeni bir sayfa açıyorum. Bu tür yazılarımı "Çalakalem" etiketi ile çıkaracağım inşallah.
Geçenlerde hocam dedi ki eğitim ölünceye kadar devam eder ordada insan öldüğü için biter dedi. Bu bağlamda alınan her nefes bizim için bir eğitim bir hazılrık oluyor aslında. Bu hazırlık ilahi huzura insanlığın hakkını verebilmiş olarak verebile hazırlığı. Allah'u teala biz lütfetti bir yavru nasip etti. Onda Allah (CC) ın mucizelerini bir insanın milim milim büyümesini görüyoruz. Ona bakarak Allah'ın (CC) kudretini bir başka pencereden seyrediyoruz müşahade ediyoruz. Bu bize hem huzur veriyor. Hem de huzura çıkışa hazırlıyor. Zaman zaman dersleri kaynatsakta bizi eğittiğini düşünüyorum.
Hep eğitenin terbiye edenin anne baba olduğu söylenir tabiiki aslında mutlak eğitimci Er Rab tir. Rabbim bizi çocuğumuzla eğitiyor. İnşallah kavrayışımız açık olur dersleri fazla zorlanmadan geçeriz. Amin!

Uzun zaman önce başlamıştım bu yazıya ancak bir türlü tamamlama imkanım olmadı. Görüşlerinize sunarım.

Vücudumuzun uzuvlarını düşünelim kalp vücuda kan pompalar, mide kalbi besleyecek gıdanın alınmasını sağlar. Kalpsiz bir vücut olamayacağı gibi beslenmeyen bir vücutta olamaz. Vücudun hayatiyetini devam ettirmek için bir kısım işler vardır ve vücut organları bu işleri uyum içerisinde hal yoluna koyarlar. Herhangi bir uzuv zaafa düştüğünde bu zaaf bir şekilde giderilmelidir ilgili fonksiyona yerine getirilemezse vücut hayatiyetini devam ettiremez. Aynen vücutta olduğu gibi canlı olan her şeyde benzeri bir deveran vardır aslında.

 Aile kurumuda bir canlı olarak hayatiyetini devam ettirebilmesi için yapı taşlarına bazı vazifeler düşmektedir. Bir ailenin en temel birimi olan ailenin oluşabilmesi en az iki insanı bir araya getirir. (Eşler). Aileyi oluşturan bireyler ailenin yüklerini de paylaşırlar. Bu paylaşım genelde içişleri hanımın dış işleri beyin şeklinde olur. Bizim ailemizde de benzeri bir durum var. Ancak bu ayrım -olması gerektiği gibi- keskin bir ayrım değil. Yerine göre her bir ferd diğer ferdin vazifesini üstlenebilir. İşte böyleyken. Eşimin hamileliği sürecinde normal şartlarda onun yüklendiği bazı sorumluluklar bana yüklendi. Elimden geleni yapmaya çalıştığımı düşünüyorum. Tabiiki bir hanımın hassasiyetini her zaman yakalamak zor. İster istemez beceriksizliklerimiz oluyor.

Böyle dönemler her ailede yaşanabilecek şeyler. Her zaman ailenin farklı rollerindeki yükleri sırtlayabilmek için hazır olmalıyız diye düşünüyorum. O yüzden her beyefendi bazı işlere hanım işleri diyerek uzak durmayıp hem eşine yardım etmeli hemde zor durumlara hazırlıklı olmalı diye düşünüyorum. Allah (CC) yardımcımız olsun. :)